Türk Hukukunda nafaka çeşitleri şu şekildedir;
Tedbir nafakası, Yoksulluk nafakası, İştirak nafakası, Yardım nafakası.
Nafaka davaları boşanma davasıyla birlikte açılabileceği gibi, ayrı dava olarak da açılabilir. Görevli mahkeme Aile Mahkemeleri olup, yetkili mahkeme boşanma süresince boşanma davasını gören eşlerin en son ikamet ettiği yer mahkemeleri, boşanmadan sonra açılacak davalarda ise nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemeleridir.
Tedbir nafakası : Boşanma davası süresince, tedbir niteliğinde verilen geçici süreli nafakadır. Boşanma davasında karar verilip kesinleşinceye kadar süre için yoksul duruma düşecek mağdur eş ve çocuklara verilir. Nafakanın başlangıç tarihi, dava tarihidir. Tedbir nafakasına faiz işletilmemektedir.
Yoksulluk Nafakası : İşbu nafaka çeşidi ise, boşanmadan sonra ekonomik durumu kötüleşecek ve boşanmada kusuru ağır olmayan eşe bağlanmaktadır. Talebe bağlı olan yoksulluk nafakasında, nafaka yükümlüsünün kusurlu olması önem arz etmemekte, kusurunun karşı taraftan fazla olması yeterli görülmektedir. Nafaka alamayacak kişiler ise,
Boşanma sonrası başkasıyla dost hayatı yaşayan, fiilen evli gibi bir hayat süren kişiler,
Boşanmada ağır kusuru olan eşler,
Maddi gelire sahip ve boşanma sonrası yaşam standardında düşme olmayacak kişiler,
İştirak Nafakası : Boşanma sonrasında müşterek çocuğun bakım, eğitim gibi ihtiyaçları için velayet bırakılan eşe ödenen aylık paradır. Hakimin karar vermesi ile başlayarak, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Talep edilmese dahi, hakim Medeni Kanun m.182 uyarınca velayeti kendisinde olmayan eşin, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükmüne uygun olarak iştirak nafakası hükmedebilir. Çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda verilen iştirak nafakası, talep ile artırılabilmektedir.
Yardım Nafakası : İşbu nafaka türünde çocuk ve eşten farklı olarak kardeş gibi mirasçılık hakkı bulunan kişi de talepte bulunabilmektedir. 18 yaşından büyük ergin çocukların eğitime devam etmekte ise eğitim ihtiyaçları için, boşanma sonrasında yoksulluğa düşecek kardeş gibi yakın akrabaların geçinmesi için bağlanan nafaka türüdür. Medeni Kanun m. 364 ‘’Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.” Yardım nafakasını özel olarak bu madde ile düzenlemiştir.
Kişiye bağlı haklardan olan nafakadan önceden feragat edilmesi kesin hüküm oluşturmamakta ve daha sonra dava ile talep edilebilir niteliktedir.
Nafaka miktarının belirlenmesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılarak belirlenmektedir. Üst sınır, talebe bağlılık ilkesi gereği nafaka talep edenin talebidir. Nafaka alacaklısının ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, mali gücüne oranla karar verilir. Ayrıca, talep halinde gelecek yıllara ilişkin ne miktarda ödeneceğine de karar verilebilir.
Nafakanın belirli bir süresi olmamakla birlikte, ölümle sona erer. Mirasçılara intikali söz konusu değildir. Ancak iştirak nafakası çocuğun ergin olmasıyla birlikte, yardım nafakası ise ergin olma tarihinden itibaren eğitim hayatının sona erdiği tarihe kadar devam etmektedir.
Nafakanın kaldırılması yahut miktarının artırılması için ayrıca dava açılması gerekmektedir. Değişen yaşam koşulları, ihtiyaçlar doğrultusunda nafaka miktarı çok düşük kalabilmektedir. Bazen ise, tarafların ekonomik durumlarının çok iyiye yada kötüye gitmesi hallerinde nafaka miktarında revizeye gidilmesi gerekmektedir. Nafakanın artırılması için boşanmadaki kusurun artık bir önemi bulunmamakla birlikte, koşulları varsa her zaman açılabilir.
Nafaka alacakları 10 yıl zamanaşımına tabi olup, ödenmeyen nafaka bedelleri için İcra İflas Kanunu gereğince icra takibine geçilmelidir. İcra takibi aşamasında da ödenmeyen bedeller için nafakayı ödememe cezası bulunmakta olup, işbu dava sonucunda nafaka borçlusu 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılır.
Ayrıca, nafaka borçları İİK. M.206’ya göre ilk sırada yer alan alacaklardandır. Diğer borçların yanı sıra emekli maaşlarına haciz şerhi işlenerek kesinti yapılmasında borçlunun rızasının aranmasına gerek bulunmamaktadır.
-HOLLANDA VE TÜRKİYE' DE AVUKATLAR- "HOLLANDA VE TÜRK HUKUKUNDA AVUKATLIK VE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ"